İzmir, son dönemde giderek derinleşen çevre sorunlarıyla gündemde.
Hava ve su kirliliği, kötü koku, düzensiz atık yönetimi ve plansız yapılaşma gibi pek çok başlıkta halkın şikayetleri artarken, sorumlu kamu kurumlarının sessizliği dikkat çekiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İzmir İl Müdürlüğü, kentteki çevre krizine karşı ne yapıyor? Bu soru hem kamuoyunun hem de yerel yöneticilerin gündeminde.
Yasaya Göre Görev Net: Denetle, Müdahale Et, Bilgilendir
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın asli görevleri arasında;
Hava, su ve toprak kirliliğini önlemek,
Kentsel yaşam kalitesini artırmak,
Çevreye zarar veren tüm unsurları denetlemek ve
Gerekli cezai yaptırımları uygulamak yer alıyor.
İl müdürlükleri ise bu görevlerin sahadaki uygulayıcısı olarak konumlanıyor. Ancak İzmir’de yaşanan çevre sorunları karşısında İl Müdürlüğü’nün sessizliği tepkilere neden oluyor.
Siyasi Baskı mı Var? Bürokratlar Neden Sessiz?
Çevreye dair onca şikayete rağmen, kamuoyuna net bir açıklama yapılmaması ve denetimlerin eksikliği, “Bürokratlar siyasi baskı mı altında?” sorusunu gündeme getiriyor.
Bazı çevreler, il müdürlüğünün merkezi hükümetle uyumlu olmayan belediyelere karşı “seyirci” kaldığını öne sürüyor.
“Siyaset kurumları ucuz polemiklerle süreci yönetiyor, bürokratlar buna alet oluyor” diyenler ise bu durumu bir idari zaaf ve kamu görevinden sapma olarak yorumluyor.
Belediye Başkanları Haklı mı Çıkıyor?
İzmir’deki bazı belediye başkanları, “çevre sorunları siyasi malzeme yapılıyor, merkezi hükümete bağlı kurumlar çözüm üretmiyor” diyerek eleştirilerini sık sık dile getiriyor.
İl müdürlüğünün bu iddialara yanıt vermemesi ve kamuoyunu bilgilendirmemesi, yerel yöneticilerin sözlerini haklı çıkarıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Siyaset Üstü Davranılmalı
Uzmanlar, çevre ve şehircilik konularının siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğini vurguluyor:
“Çevre krizi halk sağlığı krizidir. Bürokratlar tarafsız, şeffaf ve halktan yana olmalıdır.”
Çevre ile ilgili sorunlara müdahale etmeyen, denetim yapmayan ya da sessiz kalan kurumlar, yalnızca kentlerin değil, kamu yönetiminin de güvenilirliğini zedeliyor.
Kamuoyu Cevap Bekliyor
İzmir halkı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden şu sorulara net yanıt bekliyor:
İzmir’de yaşanan çevre sorunları neden görmezden geliniyor?
Denetimler yapılıyor mu? Yapılıyorsa sonuçları nerede?
Müdürlük neden sessiz? Siyasi baskı mı var?
Bakanlık bu krize neden el atmıyor?
Son Söz: Görevini Yapmayan Bürokrasi, Siyasetin Gölgesinde Kalmasın
İzmir’de çevre sorunları her geçen gün büyürken, vatandaşlar “siyaset değil, çözüm istiyoruz” diyor. Kamu kurumları görevini yapmadığı sürece, çevre krizi sadece ekolojik değil, aynı zamanda yönetişim ve adalet krizi olarak da büyümeye devam edecek.
News
